20 Ocak 2010 Çarşamba

kendi kendine yazan çocuk


Sabah saat 8 de uyandım,yataktan kalmaya üşeniyordum,ama sonunda mecbur kalktım,saat 9.30a gelmişti,yuuh,resmen 1.5 saat yataktan kalkmamışım lan diyerek,lavoboya gidip,elimi yüzümü yıkadım.Üstümü de giyindikten sonra önce sürücü kursuna,ardından da halk eğitim merkezine gidicektim.Sürücü kursuna gittim,adam 6.ay gel,kaydını yapalım öyle sınava girebilirsin dedi.Daha sonra halk eğitim merkezine gitmek için minübüse binicem,fakat o da ne nereye gitçeğimi unuttum,en az 4-5 tane minibüse binip indim,hepsine de sorduğum soru,abi açık öğretim merkezine nasıl gidebilirim?.Lan gerizekalı halk eğitim merkezi desene,baktım aklıma gelmiyor halk eğitim demek,hemen yakında olan ilk okula gidip sorcaktım,açık öğretim yeri nerde diye,okula gidip,müdürün odasını sordum,öğrencilere.Öğrencilerin hepsi bana abi diyordu,çünkü kalıp olarak,biraz hayvan gibi bişey olduğumdan(maşallah de).Her neyse müdürün odasına girdiğim de3 yaşlı öğretmen,memleketin halini tartışıyorlardı.Biri kürt açılımı diyor,biri tayyip erdoğan diyo falan,bişey anlamadım ben.Hemen mevzuya girdim.Hocam açıköğretim için nereye başvurmam gerekiyor diye,sağolsunlar hemen anlattılar,üçyüzlü de ki halk eğitim merkezine gitmen(-lan tabii yaa.halk eğitime gitçemben) gerekiyor dedi biri,öbür hoca sordu: Büyük postaneyi biliyor musun?Hayır hocam,hoca tekrar sordu: Büyük mezarlığı biliyor musun diye.Ben gene hayır cevabını verince,hoca neyle gidiceksin diye sordu bu sefer.Minibüsle diyince,tamam o zaman,o tam önünden geçiyor dedi.Teşekkür edip çıktımordan.Durakta 15 dakika falan bekledim ama malesef size anlatabileceğim kız yoktu durakta,hatta hiç kimse yoktu,orda duran tek mal bendim sanki.Minibüse bindim,aman yarabbim,bütün koltuklar dolu,ayakta yolculuğuda hiç sevmem ama napalım mecbur,söföre Üçyüzlü halk eğitim merkezine gidicem dedim,yolu bilsem güvenmicem şöföre ama malesef güvenmek zorundaydım.Hatamı beni indirdiği yeri görünce anladım,dik bi yokuştu durduğu yer,çok tenha değildi ama insan genede korkuyor tabi ki.yokuştan aşağı inip,karşıma çıkan ilk esnafa sordum,abi Üçyüzlü halk eğitim nerde diye.Adam yüzüme baktı biraz,olm burasıbağcılar çiftlik dedi,beynimden vurulmuşa dönmüştüm,geri aynı yokuşu çıkıp başka bi minibüse binmem gerekiyordu.Yokuşu azim ile çıkmaya çalışırken,beniorda bırakan şöföre hiçte sevgi anlamı taşımayan cümleler yağdırıyorum.Yokuşu çıkıp ilk minibüsçünün yanına gittim ve abi beni Üçyüzlü halk eğitime götürdedim.Tamam dedi.Bi 10 dakika falanda orda bekledikten sonra yola çıktık bu sefer işimi şansa bırakmicaktım.Her 5 dakikada bir adama abi geldik mi sorusunu sorduğumdan adam neredeyse beni aşağı atıcaktı.En son sorduğumda çok şükür geldik dedi,eğer geldik demeseydi bi 5 dakika sonra tekrar sorucaktım çünkü.Hemen halk eğitim merkezine gittim,dedim böle böle benim okumam lazım,bana bi kağıt verdi bunlar hazırla 2 gün içinde getir dedi yoksa bi sonraki kayıtlarakalırsın dedi,içindekilerden bi tek tastikname yoktu lan,neyse onuda bi şekilde hallederiz diye çıktım geldim otogara,1-2 saat falan öyle oyalandım.Tabii babam bana bu arada kötü haberi verdi,Adana da ki okul müdürü çakallık yapıyormuş,yok 1 koli A4 kağıdı yok okul numarası cartı curtu.Hayır kayıtlar 2 gün içinde biticek olmasa sorun yok A4 kağıdı kolay da okul numarası kötü etti işi.Lan 2004 te ki okul numarasını ben nerden hatırlicam.Bende o kadar beyin olsa okurdum zaten.Neyse herşey bitti evdeyim,yazımı yazdım,(-bak bak havalara bak,sanki dünyayı kurtardı daha okul numaranı hatırlamıyorsun lan sen)Bu hafta böyle bi yazı yazmayı denedim,gelen tepkilere göre eski yazı standardına geri dönerim.İyi eğlenceler,iyi haftalar.O değil de fena fırtına var.Korkmuyorum tabii ki.Tamam tamam birazcık tırsma var ama o değil deyi söyledim ya rahatladım biraz.
---